
Karbon emisyonu, doğada oluşan karbonun atmosfere salınmasını ifade eder. Karbon emisyonu, çoğunlukla insan kaynaklı faaliyetlerin bir sonucudur. 19. yüzyıldan itibaren kömürle çalışan sanayi araçlarının kullanılmasıyla birlikte, atmosferdeki sera gazı yoğunluğu da artış gösterdi. Atmosfere salınan bu gazlar, dünyanın ortalama sıcaklığının artmasına sebep oluyor. Sera gazlarının atmosferin iç yüzeyini kaplayıp, güneşten gelen ışınların geri yansımalarını engelleyerek dünya üzerindeki sıcaklığı artırması, tehlike sinyallerini veren büyük bir iklim sorununa kapı açtı. Sıcaklığın artışıyla doğru orantılı olarak, yeryüzünün en büyük tatlı su kaynağı olan buzullar her geçen gün daha fazla erimeye ve deniz seviyesi her geçen gün daha fazla yükselmeye devam ediyor. Artan ortalama sıcaklık sebebiyle yerkürede gözlemlenen bölgesel hava akımları da olumsuz anlamda etkileniyor ve son yıllarda hepimizin yakından gözlemlediği ve doğrudan etkilendiği aşırı hava olayları yaşanıyor. Sera gazı miktarı üzerinden, insan faaliyetlerinin doğaya verdiği verdiği zararın ölçüsü ise Karbon Ayak izi ile ifade ediliyor. Karbon ayak izinizi hesaplamak için buraya tıklayabilirsiniz.
Karbon emisyonunun son yıllarda artış göstermesinin temel sebeplerini şu maddelerle özetleyebiliriz:
-Kontrolsüz sanayileşme
-Sürekli artan enerji talebi
-Yükselişe geçen şehirleşme
-Azalan ormanlık alanlar
-Yoğun hayvancılık faaliyetleri
-Kontrol edilmeyen sera gazı salımı
Küresel karbon salımının yüzde 2'sinden sorumlu havacılık endüstrisine yönelik yeni bir akım bu tabloyu değiştirmeye hazırlanıyor. World Energy ve Virent Inc adlı iki girişim, kızartma yağını şekerden elde ettikleri sentetik maddelerle birleştirerek yüzde 80 daha az karbon salan yeni bir yakıt geliştirdi. United Havayolları'na ait bir uçak sadece bu yakıtı kullanarak ilk uçuşunu başarıyla tamamlandı. |